AYRILMAMIZ in English translation

leave
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
to split up
ayrılmak
paylaşmayı
dağılmasını
ayırmaya
bölmek
bölüşmeye
break up
ayrılmak
ayrılalım
ayrılık
bozmak
bozalım
kıracak
parçalamak
paramparça
separate
ayrı
ayırmak
ayrık
ayri
ayrılmak
farklı
to detach
ayırmaya
ayrılmaya

Examples of using Ayrılmamız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tahminim, ikiniz de televizyonlardasınız, bu yüzden ayrılmamız gerekiyor.
I reckon you two are all over the TV, so we have got to split up.
Herhangi bir şey yapmadan önce ayrılmamız gerekecek… Zhaan.
We're gonna have to separate before we do anything.
Annem dün madenden döndüğünde… Coal Valleyden ayrılmamız gerektiğini söyledi.
She said we have to leave Coal Valley. When my mama came home from the mine yesterday.
Ona ayrılmamız gerektiğini söyledim. O gün.
That day, I told her we should break up.
O zaman kılıcı alıp ayrılmamız gerek.
Then we each need to take a sword and separate.
Bu planın başarılı olması için ayrılmamız gerekecek.
For this plan to succeed, we're gonna need to split up.
Annem dün madenden döndüğünde… Coal Valleyden ayrılmamız gerektiğini söyledi.
When my mama came home from the mine yesterday, she said we have to leave Coal Valley.
Aslında çok ta önemli değil, bence ayrılmamız gerekiyor.
Guess it doesn't matter anyway'cause I think we should break up.
Van Helsingin önceki bölümlerinde… Ayrılmamız gerek.
Previously on Van Helsing… We need to split up.
Hadi, ayrılmamız lazım.
Come on, we gotta separate.
Bana birlikte çalıştığımız için ayrılmamız gerek demiştin.
You and Max? You said we had to break up because we work together.
Van Helsingin önceki bölümlerinde… Ayrılmamız gerek.
We need to split up. Previously on Van Helsing.
Bana birlikte çalıştığımız için ayrılmamız gerek demiştin.
You said we had to break up because we work together.
Harun, burada ayrılmamız lazım.
Harun, we need to split up here.
Birlikte çalışıyoruz diye ayrılmamız gerek demiştin.
You said we had to break up because we work together.
Kız kardeşim… ayrılmamız gerektiğini düşünüyor.
My sister thinks we should break up.
Ben de bu yüzden ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum.
And that's why I think we should break up.
Betsy ya evleniriz ya da ayrılmamız gerekiyor dedi.
I got married because Betsy said we had to break up or get married.
O zaman ayrılmamız gerek.
Then we will have to break up.
Betsy ya evleniriz ya da ayrılmamız gerekiyor dedi.
Betsy said we had to break up or get married.
Results: 330, Time: 0.0276

Top dictionary queries

Turkish - English