Examples of using Az ya da çok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, Jimmy az ya da çok Tamam o zaman. Sorusu olan?
Öğretmenlik az ya da çok sonların birleşmesini sağlama yolu. Yazarım.
Az-Zahirin izlemesinde az ya da çok Levondan korundu.
Evrenimiz geniş. Yüz milyarlarca galaksi var. Her biri az ya da çok Samanyolu galaksimize benziyor.
Hayatımızda, ayrıca gizemli çağrılar vardır, az ya da çok belirgin, az ya da çok acil, Direk olarak tanrıdan gelen.
Genelde, proteinler az ya da çok yüzeylerinde metal iyonlarını koordine edebilme yeteneğine sahiptir
nükleer ve temiz kömür, isterseniz az ya da çok merkezi yenilenebilir.
Mihailin hükümdarlığının istisnası hariç, Bizans donanmasının kaderi az ya da çok İtalyan denizci cumhuriyetler ile olan müttefikleriyle değişime bağlı kalmıştır.
Az ya da çok.
Az ya da çok, evet.
Evet, az ya da çok.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
Gerçeği, az ya da çok.
Evet. Az ya da çok.
Analojimi az ya da çok anlayabilirsin.
Bir gün az ya da çok.
Az ya da çok, bilirsin?
Beş yıl, az ya da çok.
Ama bu doğru az ya da çok.
Daha az ya da çok biliyor olabilirsin.