BÜTÜN YIYECEKLER in English translation

all food
bütün yiyecekler
tüm yiyecekler
yiyeceklerin hepsi

Examples of using Bütün yiyecekler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tevrat indirilmeden önce, İsrailin( yani Yâkubun) kendi nefsine haram kıldığı hariç, diğer bütün yiyecekler İsrailoğullarına helâl idi. De ki.
All food was lawful for the Descendants of Israel(Jacob), except what Israel forbade for himself, before the Taurat(Torah) was sent down; say,“Bring the Taurat and read it.
Bütün yemekler sizin mutfağınızdan çıkma.
All the food came from your kitchen.
Bütün yemekleri Gerard Depardieu sömürmüş.
Gérard Depardieu has hogged all the food.
Bütün yiyecekleri.
All the food.
Bütün yiyecekleri ve kırıntıları temizlediğimize emin miyiz?
Are we sure that we have cleaned up all the food and crumbs?
Bütün yemek seçenekleri sağlıklı
All the food options are healthy,
Bütün yemek kamyonlarının etnik bir farklılıkları var.
All the food trucks there have ethnic flair.
Bütün yiyecekleri, patatesleri ve pancarları topraktan almamız gerekiyor.
We have to pick all the food out of the ground, potatoes, beets.
Ama mutfaktaki bütün yiyeceği de alacağız.
But we're taking all the food out of the kitchen.
İşçiye istediği bütün yiyecekleri verirlerdi.
They gave a worker all the food he wanted.
Bütün yemek kuponlarını harcadın mı?
Did you spend all the food stamps?
Yani alamadığımız bütün yiyecekleri Grupsuzlara mı veriyorsunuz?
So, all the food that we're not getting, you guys are giving away to the factionless?
Bütün yiyecekleri ben ayarlayacağım.
I will get all the food ready.
Bütün yiyeceği düşürüyorsun dostum!
You're dropping all the food, man!
Bütün yemekler.
All the food.
Bütün yiyecekler!
All food!
Evet, ben bütün yiyecekler içinim.
Y-Yes, I'm all for food.
Bütün yiyecekler sen tadana kadar esrarengizdir.
All food is weird until you try it.
Tevratın indirilmesinden önce İsrailin kendisine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi.
All food was lawful to the children of Israel except that which Israel had forbidden to himself, before the Taurat was revealed.
Tevratın indirilmesinden önce İsrailin kendisine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi.
To the children of Israel was lawful all food except what Israel forbade himself before the Torah was revealed.
Results: 4679, Time: 0.0287

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English