BÜYÜK BIR ÖDÜL in English translation

great reward
büyük bir mükafat
büyük bir ödül
büyük bir ecir
büyük ecir verecektir
muhteşem bir ödülü
büyük ecir vardır
katımızdan büyük bir mükafatla mükafatlandırırdık
big reward
büyük bir ödül
büyük mükâfat
büyük bir ödül vaat ettiğine eminim yerimi söylemene karşılık
great wage
büyük bir mükafat
büyük bir ecir
büyük bir ödül
a mighty wage
büyük bir ödül
büyük bir ecir
büyük bir mükafat
a great prize
büyük bir ödül
immense reward
büyük bir ödül
büyük mükâfat
büyük ecir
a mighty reward
büyük bir ödül
büyük mükafat
büyük ecir
a huge reward
büyük bir ödül
big award
büyük bir ödül
a big prize
büyük ödülü
big bounty
magnificent reward
is a great gift

Examples of using Büyük bir ödül in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tadını çıkar. Bu büyük bir ödül.
It's a great gift. Enjoy that.
Ayrıca, büyük bir ödül alacaksın.
Besides, you're gonna get a big reward.
Food& Wine dergisinin sana büyük bir ödül verdiğini duyduk.
We heard Food& Wine magazine is giving you a big award.
Buna devam edersen sana büyük bir ödül olabilir.
If you keep this up… there may be a big reward for you.
O parayı kime teslim edersen et, mutlaka büyük bir ödül alırsın.
Whoever you turn that money into is sure gonna give you a big reward.
Büyük bir ödül töreni olmayacak mı?
And a big awards ceremony?
Pestboys birkaç hafta içinde benim için… büyük bir ödül töreni düzenleyecekler.
So Pest Boys is gonna hold this big awards ceremony for me in a few weeks.
Şimdi daha büyük bir ödül isteyebiliriz.
Now we can command a bigger bounty.
Kitabı için büyük bir ödül kazandı!
He won a big prize for his book!
Daha büyük bir ödül alabiliriz.
We could split a bigger prize.
Büyük bir ödül kazanın.
Win yourself a big prize.
Bundan daha büyük bir ödül yok, öyle mi?
Well, there is no greater reward than that, is there?
İngiliz demokrasisi büyük bir ödül için denek mi olacak?
British democracy is a lab experiment for a greater prize?
Üzgünüm, çok büyük bir ödül. Ejderi mi?
Sorry, too big a prize. The dragon?
Affedersin, fazlasıyla büyük bir ödül. Ejderhayı mı?
Sorry, too big a prize. The dragon?
Şimdi daha büyük bir ödül isteyebiliriz. İyi.
Good. Now we can command a bigger bounty.
Olmaz, üzgünüm, çok büyük bir ödül.
Nah, sorry, too big a prize.
Bir canı kurtarmaktan daha büyük bir ödül yoktur.
There is no greater reward than saving a life.
Misafirimiz şimdi de, daha büyük bir ödül için deneyecek.
Now our guests are going to try for a bigger prize.
Evet, Peder. Bundan daha büyük bir ödül yoktur.
Yes, Father. Now, there's no greater reward.
Results: 512, Time: 0.0413

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English