BÜYÜK BIR ŞAPKA in English translation

big hat
büyük şapka
kocaman bir şapka
a large hat
büyük bir şapka

Examples of using Büyük bir şapka in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
üzerine gecenin karanlığı ile büyük bir şapkayı örttüm.
I brought him under cover of night and a very large hat.
Onu geçenlerde yaptığım gezide keşfettim ve üzerine gecenin karanlığı ile büyük bir şapkayı örttüm.
And a very large hat. I discovered him on a recent journey and I brought him under cover of night.
Ayakkabısız olacağımı bilseydim bunu büyük bir şapkayla falan telafi ederdim.
If I would known I was gonna be shoeless… I would have compensated with a big hat or something.
Çok büyük bir şapka.
A really big one.
Kafanda büyük bir şapka mı var?
Do you have a really big hat on?
Çok büyük bir şapka… Binbaşı.
A really big one.
AMA büyük noktalı bir şapka giyiyor muydu…?
BUT wearing a big, pointy hat…?
Gökyüzü, dünyanın taktığı büyük mavi bir şapka mı yoksa?
That the world wears? Is the sky just some big blue hat.
Gökyüzü, dünyanın taktığı büyük mavi bir şapka mı yoksa?
Is the sky just some big blue hat.
Audrey Hepburn hafif öne eğik, siyah kurdeleli büyük beyaz bir şapka takıyordu.
Audrey Hepburn wears a big white hat with black ribbons.
Sanırım bir yarış atına yatırım yapmalıyız çünkü Kentuckye gitmek istiyorum… ve büyük eski bir şapka takmak istiyorum… ve ayrıca bir yarış atı için harika bir ismim var.
And also I have got a great name for a racehorse. I think we should invest in a racehorse because I want to go to Kentucky and wear a big old hat.
Kentuckye gitmek istiyorum… ve büyük eski bir şapka takmak istiyorum… ve ayrıca bir yarış atı için harika bir ismim var.
a great name for a racehorse. and wear a big old hat.
Çok büyük bir sarı şapka.
Big bright yellow hat she gave me.
Kızın üzerinde büyük bir kırmızı şapka vardı.
The girl had a large red hat on.
Kızın büyük bir kırmızı şapkası vardı.
The girl had a big red hat.
Büyük bir kırmızı şapka ve 7,5 cm uzunlukta topuklu ayakkabılar'' giydikleri arasındaydı.
A large red hat and shoes with three-inch heels.
Çok büyük bir sarı şapka, tüm yüzümü örtüyordu, seviyordum onu kaybettiğime çok üzüldüm.
Big bright yellow hat she gave me… covered my whole face.- I did love that hat, though.
Büyük bir şapka giyebilirim istersen.
I can wear a very big hat.
Mary büyük bir şapka giydi.
Mary wore a large hat.
Çok büyük bir şapka giyebilirim.
I can wear a very big hat.
Results: 146, Time: 0.0245

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English