Examples of using Büyük bir delik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Oh, büyük bir delik, değil mi?
Bu büyük bir delik!
Burada büyük bir delik var.
Büyük bir delik. Haklısın.
Büyük bir delik.
Büyük bir delik açabilir misin?
Kingsfordın ortasında kendine büyük bir delik açmışsın Thayer.
Mayın, yerde büyük bir delik.
Kariyerini gömmen için yeterince büyük bir delik bulamayacaksın.
Ladara göre o tarafta büyük bir delik var.
Bu, kabloların geçmesi için, büyük bir delik, Gifford.
Tanrı hayatında Tanrı kadar büyük bir delik açar.
Berg. Duvarda neden böyle büyük bir delik var?
Evet. Şimdi bakıyorum da aslında o kadar da büyük bir delik değil.
Allah eğe kemiğini aldığı zaman… ki orada önceden bir şey Oraya büyük bir delik bıraktı.
Sol kanatta aletim kadar büyük bir delik var.
Ladara göre o tarafta büyük bir delik var.
Bıraksınlar da arkalarındaki salak orada büyük bir delik olduğunu kendi görsün?
Geminin yan tarafında büyük bir delik var ve maalesef filikaların işe yaramayacağı anlaşıldı.
Kuyrukluyıldız güneşe yaklaştıkça, büyük bir delik var, tamam mı? güneş buzu eritiyor… buz buhara dönüşüyor, sonuç olarak da.