Examples of using Büyük bir kısmında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatımın büyük bir kısmında onlara ulaşmaya çalıştım, ama sanırım artık bundan vazgeçtim.
Yumuşama( uluslararası politika) Soğuk Savaşın büyük bir kısmında NATOnun Sovyetler Birliği
Yılın büyük bir kısmında Guillaume, annesi devamlı seyahat ettiğinden evde tek başına kalıyordu.
Onu günün büyük bir kısmında takip ettik, fakat üç saatliğine kaybettik.
Dinozorlar çağının büyük bir kısmında, geniş yapraklı ağaçlar
Bekle. Yani bana diyorsun ki, büyük bir kısmında senin bilimini kullanıp Willieyi suçlayan kadınla birlikte sen de mi yanıldın?
Somalinin büyük bir kısmında El-Şebab örgütünün hakimiyetini geri püskürtmeyi başaran çok uluslu kuvvette görev alan Cibutili askerlerin önemli bir mevcudiyeti vardır.
Babam hayatımın büyük bir kısmında kahramanım ve akıl hocam oldu ve geçen on yıl içinde onun yokoluşunu izleyerek geçirdim.
Evet. hayatımın büyük bir kısmında yalnız ve gayet mutluydum. Biliyorsunuz.
Evet. hayatımın büyük bir kısmında yalnız ve gayet mutluydum. Biliyorsunuz.
sonuç olarak bu kayadan yapılmış baltaları Avustralyanın büyük bir kısmında görüyoruz.
Komşu ülkeler arasında, Rusyada ve Avrupanın büyük bir kısmında nüfus azalması özellikle yüksektir.
Osmanlı İmparatorluğunun büyük bir kısmında misyonerliği yapılmıştır.
Dünyanın büyük bir kısmında, bu birkaç önleme başarısızlıklarına rağmen,
Bu hesap rnin zamanla azalmasını göz ardı etmek olmasına rağmen sürenin büyük bir kısmında cisimler birbirinden çok uzakta
Öyleyse, ona dair çekici bir şeyler var, çünkü diyorsun ki, Kendimi izliyorum, gerçekten görüyorum ki hayatımın büyük bir kısmında, nasıl da kendimin bilincinde olmamışım gerçekten.
Çocukluğumun büyük bir kısmında bana baktı.
Şanslı… Çocukluğumun büyük bir kısmında bana baktı.
Flörtlerinin büyük bir kısmında, güney Fransada yaşadı!