Examples of using Büyük bir kızım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Annem bana her zaman ağlamamam gerektiğini ve büyük bir kız olmamı söylerdi.
My mom always told me I couldn't cry and to be a big girl.çünkü artık büyük bir kız olduğunu düşünüyor.
because she wants to be a big girl.Lütfen! Lütfen!- Büyük bir kız gibi davran!
Please!- You are a Ve bir gün büyük bir kız olacak.
And one day she will be a big lady.Büyük bir kız evimize girmiş.
Some older girl's broken into our house.Bunu büyük bir kızla da yapamaz mıydın veya sadece yumurcak bir prensesle?
Could you even make it with a grown-up girl or just Sweets, Colin büyük bir kız arzuluyordu.
Sweets, Colin had the hots for an older girl.Dürüst olmak gerekirse daha büyük bir kız hayal etmiştim.
To be honest, I imagined a larger girl.Hayır, büyük bir kız.
No. She was a woman-girl.Bu Katie büyük bir kız.
That Katie's a grand girl.Bu Katie büyük bir kız.
Katie is a great girl.Büyük bir kız gibi davran.
So be my big girl.Momo-chan demek. Büyük bir kız olmuşsun?
You're such a big girl! Momo?Böyle büyük bir kızla her şeyi yapabilirsiniz.
You can do lots of things with your big girl.Evet, O şuan kucağındaki büyük bir kız.
Yeah, I mean she's a great girl.Bu sabah onu okula bırakırken… büyük bir kız ona sataştı.
When I dropped him off this morning, this older girl started messing with him.Sonra. Heh! Ne büyük bir kız.
Later. What a great gal. Heh!Bak, baba, artık büyük bir kız olduğum gerçeğini kabullenmen gerek.
Look, Dad, you're gonna have to get used to the fact that I'm a big girl now.Ben de ona artık büyük bir kız olduğunu ve kendi odasında uyuması gerektiğini söyledim.
And I told her that she was a big girl now and she had to sleep in her own room.Ve büyük bir kız olmamı söylerdi. ağlamamam gerektiğini… Annem bana her zaman.
My mom always told me I couldn't cry and told me to be a big girl.
