Examples of using Büyük bir para in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu büyük bir para.
Bu… epey büyük bir para.
Ama 20 milyon dolar büyük bir para.
Ama asıl güzel kısmı daha büyük bir para için saklıyordum.
Part-time limuzin şöförü için bu büyük bir para.
Ondan kuşkum yok, ama büyük bir para yatıracağım.
Üstelik, dün bankaya büyük bir para yatırmış.
Bu büyük bir iş, büyük bir para ve hayırı cevap olarak kabul etmeyecekler.
Yani adamım için büyük bir para ödediğimi biliyorlar.
Böylece devlet bana büyük bir para ödedi ve Kıymık ile Tırmık stüdyoları tekrardan açıldı.
Hasan ile konuştum… büyük bir para sorunu vardı… ama yarın bankadan kredi alacak, tamam mı?
dedim ki, Helene boşanma izni verirse, büyük bir para anlaşması yapabiliriz.
Ya şirketi satarız ve büyük bir para artışı yaşarız ya da yatırımcılarımız şirketi kapatır.
Rhonda, J.R. ın vurulduğu geceki gerçekler karşılığında kendisine yabancı bir adam büyük bir para teklif edince danışmak için beni aradı.
patronlarının NASAyı memnun etmek istemesi çok belirgin ortada çok büyük bir para söz konusu.
Arkadaşların ve Yelena büyük bir para transferi yapmışlar bir grup Rus bilimadamına.
Ve nihayetinde bize büyük bir para kalır. Sonra o iki araba da takas edilir.
Sürekli Montgomeryye gidip geliyor fakülteden arkadaşı Dan Plummer ile büyük bir para anlaşması konusunda çalışıyorlar.
Yani, 6000 böyle bir iş için çok büyük bir para, değil mi?
Ortada büyük bir para var ve kâr bu kadar büyük olduğu sürece devlet organize suçun kökünü kazıyamayacak, ancak bunu biraz kontrol altında tutacaktır.'' dedi.