BÜYÜKTÜ in English translation

big
büyük
koca
kocaman
iri
dev
buyuk
önemli
great
harika
büyük
iyi
güzel
muhteşem
mükemmel
yüce
süper
çok
ulu
older
eski
ihtiyar
büyük
yaşlı
large
büyük
geniş
iri
kocaman
en
huge
büyük
kocaman
devasa
dev
koca
muazzam
çok
iri
koskoca
önemli
bigger
büyük
koca
kocaman
iri
dev
buyuk
önemli
larger
büyük
geniş
iri
kocaman
en
greater
harika
büyük
iyi
güzel
muhteşem
mükemmel
yüce
süper
çok
ulu
old
eski
ihtiyar
büyük
yaşlı
elder
büyük
kadim
eski
ihtiyar
yaşlı
kıdemli
gelen

Examples of using Büyüktü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve çok büyüktü, neredeyse koridorda dovlm alamadı.
And it was so huge, it virtually could not get dovlm the hallway.
Gördüğüm bina çok büyüktü.
The building that I saw was very large.
Gerçekte diğer takımdaki çocuklar belki bir sınıf büyüktü.
And in reality, the kids on that other team were probably only a grade older.
Insanlıktan Büyüktü, Yaşamdan daha güçlü.
Greater than mankind, stronger than life.
Büyüktü. Senden daha büyük.
Bigger than you. It was big.
Gördüğüm her şeyden daha büyüktü.
Larger than anything He has seen.
Çok büyüktü. Evet.
Yes. It was huge.
Onlar ne kadar büyüktü?
How large were they?
Doğru. Senin fransız hocandı 12 yıl büyüktü senden ve beyazdı.
Right. She was your French professor. 12 years older than you and a white woman.
acısı çok büyüktü.
the pain was too great.
Hamamböcekleri de daha büyüktü. Gazoz çeşmesi.
His roaches probably ran a little bigger, too. soda fountains.
Dr. Wagnerin verdiği sakinleştiricinin şişesi daha büyüktü.
The sedative Dr. Wagner gave her was in a somewhat larger bottle.
Kaçıp kendi başını kurtaracak kadar büyüktü.
Old enough to run away and save her own skin.
Fedakarlığın… çok daha büyüktü.
Your sacrifice was… much greater.
Çok büyüktü. Evet.
It was huge. Yes.
Çok büyüktü.
It's very large.
Herkes bende yıllarca büyüktü.
Everyone was years older than me.
kahramanı Franklin Roosevelte olan sevdası kadar büyüktü.
Franklin Roosevelt. But his ambitions for his country were as great.
Göğüsleri daha mı büyüktü?
She had larger breasts?
odası daha büyüktü.
and he had a bigger room.
Results: 746, Time: 0.0284

Top dictionary queries

Turkish - English