Examples of using Bıçaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sana şöminedeki bıçaktan haberim yok dediğimde yalan söylemiyordum.
Bıçaktan çok daha iyi.
Ama uyanıncaki acı bıçaktan daha çok acıtıcı.
İz bıçaktan geldi.
Meçhul kişi bıçaktan daha ölümcül bir silah istemiş olabilir.
Bıçaktan ne haber?
Bıçaktan daha derin kesen bir şey düşünmemi söyledi. K.
Bıçaktan iyidir. Silah.
Beoccanın bıçaktan haberi var mı?
Kalbine saplanan bıçaktan nasıl kurtuldun?
Bıçaktan çok pala demeyi tercih ederdim.
Parmaklarım bıçaktan daha keskindir.
Muhtemelen bıçaktan kaynaklı izler.
Eğer onun DNAsını bıçaktan alabilirsem, kendi DNAmla karşılaştırabilirim.
Eğer onun DNAsını bıçaktan alabilirsem, kendi DNAmla karşılaştırabilirim.
Bıçaktan geçmiş olmalı.
Bıçaktan nasıl kaçacağımı ne bileyim ben.
Elimdeki bıçaktan Romalıların kanı damlarken yanı başında durabilirim.
Bıçaktan çıktı.
Tamam, bıçaktan kurtuldun ama gömlekten değil.