BAĞLANTINI in English translation

connection
bağlantı
bağ
ilişki
bağlantılar
contact
temas
bağlantı
iletişim
irtibat
kontak
kişi
teması
ulaş
to connect you
bağlantını
ties
kravat
bağlayın
berabere
bağlamak
papyon
bağlantı
bağı
link
bağlantı
bağ
halka
bağla
arasında bir ilişki

Examples of using Bağlantını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Alisonla bağlantını çözerse her şey biter.
Once she figures out that you and alison Are connected, it is over.
Sanatoryumla bağlantını nasıl öğrendi?
That you were linked to the sanatorium? By the way,
Senin bağlantını ispat edeceğim!
I will prove that you're involved!
Bağlantını dünya alem bilmek zorunda değil.
The whole world don't need to know you got the hookup.
Eminim, şu dünyada akraban olan tek bir adamla bağlantını koparabilirsin.
Surely you can rule out the one single man in the world you're related to.
Işlemiş olabileceğin tüm suçlarla bağlantını Watergate işgalinde.
For all crimes that you may have committed in connection with the Watergate break-in.
Işlemiş olabileceğin tüm suçlarla bağlantını Watergate işgalinde.
In connection with the Watergate break-in. for all crimes that you may have committed.
Ama daha iyi bir zaman diliminde burayla bağlantını kesebileceksin.
But you will be able to disconnect yourself from it for greater periods of time.
Bilirsin, düşündüm de, bilirsin sen aşk bağlantını yaparken ben de kayarak kendi şansımı denemek istedim.
I… you know, I just thought, you know, when you would be off making your love connection I would be out trying my luck on the slopes.
Federaller, kartel bağlantını ispatlayacak her hangi bir şey bulmak için çöplerime kadar araştırıyor.
To connect you to the cartels. looking for something, anything, The feds are literally combing through my garbage.
Düşündüm de, bilirsin… sen aşk bağlantını yaparken… ben de kayarak kendi şansımı denemek istedim. Oh.
Oh. I… you know, I just thought, you know, when you would be off making your love connection.
Geçmişteki suçlarınla ilgisi olan insanlarla bağlantını kestin mi?- Hayır. Tamam.
Have you cut ties with people involved with your past criminal activities?-No. Okay.
Federaller, kartel bağlantını ispatlayacak her hangi bir şey bulmak için çöplerime kadar araştırıyor.
Looking for something, anything, to connect you to the cartels. The feds are literally combing through my garbage.
Kurbanla olan kişisel bağlantını dikkate alırsak… bu olaydan çekilsen kimse seni suçlamaz.
Given your personal connection to the victim, no one will fault you for stepping away.
Geçmişteki suçlarınla ilgisi olan insanlarla bağlantını kestin mi?- Hayır. Tamam?
Okay.-No. Have you cut ties with people involved with your past criminal activities?
Federaller, kartel bağlantını ispatlayacak her hangi bir şey bulmak için çöplerime kadar araştırıyor.
To connect you to the cartels. The feds are literally combing through my garbage looking for something, anything.
Federaller, kartel bağlantını ispatlayacak her hangi bir şey bulmak için çöplerime kadar araştırıyor.
The feds are literally combing through my garbage to connect you to the cartels. looking for something, anything.
Federaller, kartel bağlantını ispatlayacak her hangi bir şey bulmak için çöplerime kadar araştırıyor.
The feds are literally combing through my garbage looking for something, anything, to connect you to the cartels.
Lily, harika bir sesin var ama şarkıyla bağlantını pek hissedemedim.
Lily, you have a great voice, but I didn't really feel that you connected with that song.
Bağlantını kesiyoruz hemen.
We're disconnecting you now.
Results: 47915, Time: 0.0415

Top dictionary queries

Turkish - English