Examples of using Bas in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu bas. Bana da bir kurye gönder.
Bas, hadi, bunu yapamazsin.
İğneyi kaleme tak, parmağını buraya koy ve tetiğe bas.
O yüzden oynata bas.
Yumuşakça bas şimdi Ayaklarının altındaki kuma.
Rupiye 1200 tane bas. Boş ver onu.
Bas, buraya gel.
Şimdi şuna bas.
Onları kara kutunun arkasına tak ve küçük düğmelerin hepsine bas.
Ortağını öldüren Tedjo muydu? Gönder'' e bas.
şeyi… Her yere bas.
Usulca bas, Rüyalarımı serdim ayaklarının altına.
Bas ve imzala. Ingram.
Bas. Bana domuz dedi.
Stant Bebekleri için'' galeriye'' bas.
Ortağını öldüren Tedjo muydu? Gönder'' e bas.
şeyi… Her yere bas.
Yumuşak bas çünkü… üstüne bastığın şeybenim hayallerim.
Bas ve imzala. Ingram.
Sadece şuraya bas.