Examples of using Bavul in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Komiye ne kadar para vereceğim diye düşünmek yok. Bavul yok.
Bavul nerede, Nick?
San Franciscoya iki bavul ile gelmiştim. Kimseyi tanımıyordum.
Bavul taşımak dışında yaptığım şeyler de var.
Bavul değil bu.
Ben de bavul fermuarı diyorum.
O bavul gerçekten lazım mı?
Bagajlarımızı depoya koyarken… Poljaca ait bir bavul gördüm.
Bavul satmak istiyorsan olumlu tavır takınmalısın.
Kaç tane bavul alıyoruz?
Bavul! Bavulu unutmayın.
Bavul yok!
Bu bavul iyi görünüyor.
Ben hiçbirşey kaybetmiyorum… belki birkaç fazla bavul hariç.
Bana göstemek istediğin şey elindeki o küçük kahverengi bavul mu?
Öyle çirkinsin ki, havaalanında bavul kokluyor olmalıydın!
Bu üç bavul bay Czentovicin kabinine,
Bavul nerede, Nick?
Bavul mu? Çok güzel değil mi?
Aman Tanrım! Ne çok bavul getirmişsiniz.