BEKLEDILER in English translation

waited
beklemek
bir dakika
walt
bir saniye
dur
durun
beklerim
expected
bekleyemezsin
tahmin
bekliyorsun
beklerdim
awaited
bekleyen
bekliyor
bekler
beklerken
vardır
wait
beklemek
bir dakika
walt
bir saniye
dur
durun
beklerim
waiting
beklemek
bir dakika
walt
bir saniye
dur
durun
beklerim
expect
bekleyemezsin
tahmin
bekliyorsun
beklerdim

Examples of using Beklediler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kavga çıkana kadar beklediler, sonra da Spicerı yakaladılar.
They waited till the fighting started, then they got Spicer on the front.
Mesihin gelmesini beklediler, ancak… gelmedi.
Waitin' for the messiah, but he never came.
Mesihin gelmesini beklediler, ancak… gelmedi.
They await the Mesiah, but he never came.
Mesihin gelmesini beklediler, ancak… gelmedi.
They await the Redeemer, but it never came.
Seni beklediler. Benimkini kırdığın gibi onların da kalplerini kırmayacaksın.
They waited for you. You will not break their hearts like you did mine.
Seni beklediler. Benimkini kırdığın gibi onların da kalplerini kırmayacaksın.
You will not break their hearts like you did mine.- They waited for you.
Bir süre beklediler ve 6. Sonra.
They waited a little while, and tried the 6th. Then.
Bir süre beklediler ve 6.
Then… They waited a little while, and tried the 6th.
İtiraf etmek için çok beklediler ve şimdi kötü hissediyorlar.
And now they feel bad. They waited too long to come forward.
Gelip onu öpmesini beklediler ve yakışıklı bir prensin.
There to await the kiss… of the handsome Prince Charming.
Görüşmek için beklediler. -Evet. Bütün gece seninle- Bay Snow.
Mr Snow. The Snows have been waiting to meet with you all evening.
Orada beklediler. Washingtondan 25 milden az uzaklıktaydılar ve.
They were less than 25 miles from washington, and there they waited.
Yeterince uzun süre beklediler ve bence sen de bekledin..
They have waited long enough and, I think, so have you.
Yeterince uzun süre beklediler ve bence sen de bekledin..
And, I think, so have you. They have waited long enough.
Takımımızın tamamının içeri merdiven boşluklarına girmelerini beklediler ve saldırdılar.
They waited for the entire team to get inside the stairwell and then they attacked.
O yüzden güç toplamak için, 2inci nesli beklediler.
So they have waited until their 2nd generation has grown.
Neden beni yapmak için onca zaman beklediler?
Why did they wait so long to have me?
İlk olarak, herkesin gelmesini beklediler.
First, they waited for eveyone to arrive.
Daha sonra da işi halletmek için beklediler.
Then they lay in wait to get it.
Tanklar birbirlerine dönük beklediler.
The tanks stood facing each other.
Results: 281, Time: 0.0358

Top dictionary queries

Turkish - English