Examples of using Beyzbol kartı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kahretsin Elvis, beyzbol kartı biriktirsen ne olurdu sanki?
Beyzbol kartı.
İnsanları beyzbol kartı gibi takas edemezsin! Tanrım!
Al Oliver.- Beyzbol kartı.
Tanımadığın insanlar sana imzalı beyzbol kartı gibi şeyler satar. Sen de o kartla bir günlüğüne de olsa kayınpederinin gönlünü fethedersin.
Biliyor musun baba, ben bu beyzbol kartı işine pek şans tanımıyorum.
Yani, ben ona benim Gün Glo yo-yo, benim Joe Pepitone beyzbol kartı, her şeyi sundu.
Diyebilirim ki, beyzbol kartı koleksiyonum… gördüğüm en tam koleksiyondur.
Tavan arasını temizleyeyim. Tahmin edeyim, nihayet beyzbol kartı koleksiyonunu satacaksın ki.
Yani umurumda ama asıl beyzbol kartlarımı geri istiyorum ben.
Kocamın beyzbol kartını imzalamasını isteyeceğim.
Aptal beyzbol kartları Simonın dünyadaki en önemli şeyleri.
Kocamın beyzbol kartını imzalar mısınız?
Bütün beyzbol kartların Bobo!
Senin Carl Yastrzemski beyzbol kartını benim Omar Vizquel kartımla takas ediyorum.
Beyzbol kartlarım ve plaklarım gibi.
Beyzbol kartları dükkanındaki kadın.
Tüm iyi adamlar beyzbol kartları gibi etrafta takas edilecek, biliyorsun.
Ama beyzbol kartlarından nefret ediyorum.
Moe Berg beyzbol kartını çaldığımı söyleyip beni okuldan attırdı.