Examples of using Bilsem bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Olmaz, Annie. Bir şey bilsem bile söyleyemem.
Bu şekilde hissedeceğimi bilsem bile.
İlgi seviyelerinin muhtemelen düşük olduğunu bilsem bile.
Kim olduğunu bilsem bile Seattlee nasıl geleceğim?- Oyunda!
Tek birşey bilsem bile, Araba kazaları… Demek istediğim, yazmayla ilgili…
Senin taşınabilir bilgisayar yaptığını bilsem bile… IBMin uçak gemisi projesinin seyrini sırf sana zarar vermemek için… değiştirebileceğimi mi sandın?
Yarın Dünyanın paramparça olacağını bilsem bile yine de elma ağacımı dikerdim.
Yarın Dünyanın paramparça olacağını bilsem bile yine de elma ağacımı dikerdim.
Yarın Dünyanın paramparça olacağını bilsem bile yine de elma ağacımı dikerdim.
Yani nereye kaçtıklarını bilsem bile… nerede olabilecekleri hakkında fikrim
Senin taşınabilir bilgisayar yaptığını bilsem bile IBMin uçak gemisi projesinin seyrini sırf sana zarar vermemek için değiştirebileceğimi mi sandın?
Şu an herzaman olduğundan daha iyiyim ve bundan nasıl kurtulacağımı bilsem bile kurtulmak istemezdim.
Ona yaptıklarını öğrendikten sonra onu sana getireceğimi mi sanıyorsun? Nerede olduğunu bilsem bile,?
Yerlerini bilsem bile cidden kendi adamlarımı bana yumuşak davranın diye o kadar kolay satacağımı mı düşündünüz?
Aslında bilsem bile size söylemeye yetkim yok, üzgünüm. Bilmeden söyleyemem.
Nerede olduğunu bilsem bile… söylersem Laurel ve bebek de Asher gibi olabilir.
Nerede olduğunu bilsem bile… söylersem Laurel ve bebek de Asher gibi olabilir.
Nerede olduğunu bilsem bile… söylersem Laurel ve bebek de Asher gibi olabilir.
onunla tekrar karşılaşmamızda, hatta kaderini bilsem bile, yine de herşeyi tekrar yapardım.