Examples of using Burada bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu anda burada bile olmaması gerekir.
She shouldn't even be here right now.Kayla burada bile olmamalıydı.
Kayla shouldn't even be here.Burada bile onu koruma ihtiyacı duyuyorsun.
Even out here, you feel like you need to protect her.Burada bile olmayabilir Tony.
Assuming she's even here, Tony.Be-ben burada bile olmamalıyım.
I shouldn't even be here.Burada bile kasvetlisin!
You're even pitchy on that!Burada bile karanlık madde ile çevrilmiş durumdayız.
We are surrounded by matter. Even out here.Burada bile etrafımız maddeyle dolu.
Even out here, we are surrounded by matter.Burada bile değil. Nasıl?
How? She's not even in here.Nasıl? Burada bile değil.
How? She's not even in here.Nasıl? Burada bile değil?
She's not even in here.- How?Burada bile değil. Nasıl?
She's not even in here. How?Burada bile.
Burada bile tartışmalar sürmektedir.
Even here, there is controversy.Senin burada bile.
You shouldn't even.Burada bile bulunmadım. Özür dilerim.
I'm sorry. I wasn't even here.Burada bile. Tanrım.
Oh, God. Not even here.Burada bile onun odasına dokunmama izin yok mu?
I'm Burada bile onun odasına dokunmama izin yok mu?
Not even here? I'mnot allowed to touch her room?Burada bile. Bütün günlerimi aynı yerde geçiremem.
I can't be in one place every day, not even this place.
