Examples of using Bir çıkar yol in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Elbette bunu bir çıkar yol bulamayacağınızı varsayarak söylüyorum. ama senle Ronnie önümüzdeki üç beş yıl için… hücre arkadaşlarınıza alışsanız iyi olur.
Elbette bunu bir çıkar yol bulamayacağınızı varsayarak söylüyorum. ama senle Ronnie önümüzdeki üç beş yıl için… hücre arkadaşlarınıza alışsanız iyi olur.
Sürpriz olacak,… ama senle Ronnie önümüzdeki üç beş yıl için hücre arkadaşlarınıza alışsanız iyi olur,… elbette bunu bir çıkar yol bulamayacağınızı varsayarak söylüyorum.
Çocuklar! Ben aslında hep… Hep bir çıkar yol olacağına inanmıştım.
Ama senle Ronnie önümüzdeki üç beş yıl için… hücre arkadaşlarınıza alışsanız iyi olur, elbette bunu bir çıkar yol bulamayacağınızı varsayarak söylüyorum.
Olmaz! Bir çıkar yol bulana kadar ya da yatıp ölmeye razı olana kadar yemek yok.
Sen ve Gabby için risk çok yüksek biliyorum ama sanırım bir çıkar yol görüyorum… ve bu düzelene kadar bütün imkânlarımı kullanacağım.
Sen ve Gabby için risk çok yüksek biliyorum ama sanırım bir çıkar yol görüyorum… ve bu düzelene kadar bütün imkânlarımı kullanacağım.
Sen ve Gabby için risk çok yüksek biliyorum ama sanırım bir çıkar yol görüyorum… ve bu düzelene kadar bütün imkânlarımı kullanacağım.
Sen ve Gabby için risk çok yüksek biliyorum ama sanırım bir çıkar yol görüyorum… ve bu düzelene kadar bütün imkânlarımı kullanacağım.
Bir çıkar yol bulmalıyız!
Bir çıkar yol bulamıyorum, Alistair.
Belki başka bir çıkar yol vardır?
Bir çıkar yol var; bir kedinin pençesi.
Belki Norrellin bulamadığı bir çıkar yol bulabilirim.
Bundan bir çıkar yol olduğunu düşünmene izin vermemeliydim.
Her zaman bir çıkar yol bulunur, Eddie.
Gerçek şu ki, bir çıkar yol göremiyorum.
Gerçek şu ki, bir çıkar yol göremiyorum.