Examples of using Bir cip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır… Bir cip almak isterim, mesela.
Bir cip çalip neredeyse bir binbasini eziyormus.
Bir cip çalıp neredeyse bir binbaşını eziyormuş.
Çavuş, bir cip ve bir şoför.- Peki.
Bir cip ve bir şoför.
Çavuş, bir cip ve bir şoför. Tamam.
Oradan bir cip geliyor.
Oradan bir cip geliyor.
Harbiden büyük bir cip, ve bunlar da harbici silahlar.
Adamlarımız batı geçidi yakınlarında yeşil eski bir cip gördüklerini bildirdiler.
Mark Raymond adına bir cip kiraladım.
Ve yoldan çıkıp hendeğe düşen bir cip gördüğünü söylemiş.
Steyşın taşıma içindir ama bir cip.
Üstümüze doğru gelen bir cip var.
Üstümüze doğru gelen bir cip var.
Güvenlik güçlerine ait bir cip Golani tugayından gelip militana çarpıp üzerinde geçti.
Güvenli bölgedeyken Osela dolu bir cip yanlışlıkla bizim araca çarpmıştı.
Torunlarımı almaya gidersin. benzinli bir cip alıp… -Evet. Robert, belki bana bir iyilik yapar.
Hayır, Fairfield Countyden arama emri Emily Reynoldsun kaçırılmasıyla bağlantılı bir cip için.
Robert, belki bana bir iyilik yapar, benzinli bir cip alıp… torunlarımı almaya gidersin.- Evet.