Examples of using Bir doğum günü pastası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir doğum günü pastam var.
I got a birthday cake.Bir doğum günü pastasından ayrıldım.
I broke up with a birthday cake.♪.Bir doğum günü pastasına göz kırpan penis çiziyorsun.
You draw one winking penis on a birthday cake.Bir doğum günü pastasını bu paketlere koyup eve götürmüş olabileceğini düşünmüştük.
We're thinking he had a birthday cake and then brought it home in one of these bags.Ve gerçek bir doğum günü pastası.
With a real birthday cake.Büyük bir doğum günü pastası.
It's a big birthday cake.Yüzen bir doğum günü pastası gibi ışıldardı.
Lit up like a floating birthday cake.Yüzen bir doğum günü pastası gibi ışıl ışıl.
Lit up like a floating birthday cake.Babam bize kocaman bir doğum günü pastası alırdı.
My dad would buy us this like huge birthday cake.Babam bize kocaman bir doğum günü pastası alırdı.
My dad bought you any a big birthday cake.Babam bize kocaman bir doğum günü pastası alırdı.
My father bought a big birthday cake… and made one candle.Saat 5e kadar büyük bir doğum günü pastası istiyorum.
I need a large birthday cake by 5:00.Sana çok güzel bir doğum günü pastası çaldık.
We stole you a beautiful birthday… cake.Kocaman bir doğum günü pastası var. Atlasaydık çok utanç verici olurdu.
There's a big birthday cake, it would be Bu arada, bir dahaki sefere iyi bir doğum günü pastasına ihtiyacın olursa, Görevde Tartineyi öneririm.
I recommend Tartine in the Mission. By the way, the next time you need a good birthday cake.Bu arada, bir dahaki sefere iyi bir doğum günü pastasına ihtiyacın olursa, Görevde Tartineyi öneririm.
By the way, the next time you need a good birthday cake, I recommend Tartine in the Mission.Tom için bir doğum günü pastası almak istiyorum.
I would like to buy a birthday cake for Tom.Annem bana bu yıl bir doğum günü pastası bile pişirmedi.
My mother didn't even bake me a birthday cake this year.Annem bana bu yıl bir doğum günü pastası pişirmedi.
My mother didn't bake me a birthday cake this year.Tom, Mary için bir doğum günü pastası yaptı.
Tom made a birthday cake for Mary.
