Examples of using Bir evrak çantası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir evrak çantam daha var.
Hadi, Graham. Bir evrak çantam daha var!
I have got one more briefcase! Come on, Graham!Bir evrak çantam daha var.
I have got one more briefcase.Bu arkasında bıraktığı bir evrak çantasındaydı.
This was in a briefcase he left behind.Bir evrak çantasında, California Wonder World Otelin havlusu vardı.
An attaché case had a towel from the Wonder World Hotel, California.Bir evrak çantasında, California Wonder World Otelin havlusu vardı.
From the Wonder World hotel in California. An attache case had Bunu bir evrak çantasına koyup babama vereceğim
Put it in a briefcase, give it to my DadRus bir kuryeye ait bir evrak çantam var? Neden öyleyse 3 gün içinde ona teslim edilmesi… Gerçekten mi?
Why would I get a briefcase of a Russian courier… with three days to deliver to? Really?Öncelikle, Michael sahne arkasından buraya elinde bir evrak çantasıyla gelecek.
First of all, Michael will be coming on from offstage and he's got, like, an attaché case.Güzel bir evrak çantası.
That's a nice briefcase.Bir evrak çantası taşıyor.
Güzel bir evrak çantası.
Nice leather briefcase.Bir evrak çantası için.
On account of the briefcase.Deri bir evrak çantası arıyorum.
I am looking for a leather briefcase.Bir evrak çantası almam lazım.
I need to buy a briefcase.Tek bir evrak çantası var.
There's only one briefcase now.Şurada bir evrak çantası var.
There's a briefcase over there.Başka bir evrak çantası alırsın.
So you buy another briefcase.Balık şeklinde bir evrak çantası.
A briefcase that looks like Sahiden bir evrak çantası var!
He's got an actual briefcase!
