Examples of using Bir günü daha in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bugün hayatımın geri kalanının ilk günü ve bir günü daha yapmak istemediğim şeylerle geçirip kendimi kötü hissetmek istemiyorum.
Aslında… Will benim evde haftanın bir günü daha kalırsa… sürekli uğrayıp durmak zorunda kalmam.
Onu eve, odaya götürdüğümüz gün gibi bir günü daha önce hiç yaşamamıştım.
Bunu söylemek kendimi kötü hissettiriyor ama seninle bir günü daha birlikte geçirmeyi göze alamadım.
Bebeğim, senin ve benim öğrenecek çok şeyimiz var bir günü daha araya verme.
Sonra da… sabah kalkıp… hiçbir şey olmamış gibi… bir günü daha çocuksu sihirli oyunlar ve… maceralarla geçirirdik.
Sonra da… sabah kalkıp… hiçbir şey olmamış gibi… bir günü daha çocuksu sihirli oyunlar ve… maceralarla geçirirdik.
Sonra da… sabah kalkıp… hiçbir şey olmamış gibi… bir günü daha çocuksu sihirli oyunlar ve… maceralarla geçirirdik.
Kendine gelmesi ve bizi eve götürmesi için bir günü daha var yoksa bize etkisinin ne olacağına bakmaksızın,
Bu savaşacağımız bir günümüz daha var demek.
Bir günümüz daha olsaydı Denorios kuşağına ulaşmış olurduk.
Bir günüm daha var.
Bir gününü daha o evde surat asarak geçirmene izin vermeyeceğim.
Sadece bir güne daha ihtiyacımız var.
Sadece bir güne daha ihtiyacım var.
Bir günümü daha senden ayrı geçirmek istemiyorum.
Bir güne daha ihtiyacım var!
Ama 9dan sonra gelirse bir gününü daha kardeşlikten kaçarak geçirirsin.
Sadece bir günüm daha var.
Evet. Sayfaları bitirmek için bir güne daha ihtiyacım var demiştin.