BIR KADINDA in English translation

in a woman
bir kadında
kadınları

Examples of using Bir kadında in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu yüz bir kadında takıntı oluşturabilecek bir yüz mü?
I have just one question: is this a face that a woman would be obsessed with?
Bu yüz bir kadında takıntı oluşturabilecek bir yüz mü?
Is this a face a woman would be obsessed with?
Bir kadında bunu sevdiğini sanıyordum.
I thought you liked that in a girl.
Ağırbaşlı bir kadında görebileceğin türden bir şey değil.
Not something you would see on a woman of reserved character.
Bir kadında güzel duruyor.
Look good on a woman.
Olay her zaman bir kadında biter, değil mi?
It always comes down to a woman, doesn't it?
Yıldır başka bir kadında. Bakmadığını söyledi.
He said he hasn't looked at another woman for 20 years.
Yaşında ve muhtemelen evsiz bir kadında taptaze olmasını bekleyemezsin.
In a 60-year-old possibly homeless woman. Can't expect pristine.
Burada komutanın bir kadında olması çok güzel.
That there's a woman in charge here. It's really cool.
Bir kadında da öte benim için.
More than a woman to me♪.
Bir kadında da öte benim için.
Ooh-ooh-ooh♪♪ More than a woman to me♪.
Ama güçlü bir kadında, insanlar başarınıza bakar
But as a woman in power, people look at your success
Burada Mark şu soruya cevap veriyor'' bir kadında aradıkların nedir.
Mark here answering question"what are you looking for in woman.
Gerçekten bütün arkadaşları erkek olan bir kadında garip şeyler vardır.
Something strange about a woman whose friends are all men.
Sadece bar dolusu adam kocasız bir kadında şanslarını denedi.
Just a barroom loafer trying to move in on a woman without a husband.
Hayatının aşkını kaybetmekten daha kötüsü onun aşkı bir kadında bulmasıdır.
The only thing worse thanlosing the love of your life is having her findthe love of hers.
Ağır takımlar olan Nevada plakalı bir kadında.
That… could be anybody… heavy-set woman with Nevada plates.
Bu türden bir şey bir kadında yeterince kötüdür, fakat bir erkekte, o.
This sort of thing is bad enough in a woman, but in a man, it's.
Bir erkeğin bir kadında çekici bulduğu ilk şey boynuydu.
It was the first thing a man found attractive in a woman. Why?
Bir erkeğin bir kadında çekici bulduğu ilk şey boynuydu. Neden? Şey, o günlerde.
Why? it was the first thing a man found attractive in a woman. Well, in those days.
Results: 205, Time: 0.0272

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English