Examples of using Bir kuruş bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kuruş bile hak etmemiş olmana rağmen.
Ailem zengin ve onlardan bir kuruş bile almayı reddediyorum.
Şimdi, kapa çeneni yoksa bir kuruş bile alamazsın.
Bir kuruş bile alamayacaksın. Doğru!
Ve elimize bir kuruş bile geçmeyeceğini.
Buraya elinde bir kuruş bile kalmadan Atlantic Cityden geldi.
Gidin ve Bo Goldenroda söyleyin, mirastan bir kuruş bile alamayacak.
Kasaba giderlerinden bir kuruş bile almıyorum.
Benimle iletişime geçene kadar onlara bir kuruş bile vermiyorsun, tamam mı?
Buraya elinde bir kuruş bile kalmadan Atlantic Cityden geldi.
o evden bir kuruş bile almadım.
Onun lanet parasından bir kuruş bile almadım.
O jüride olsaydım sana bir kuruş bile vermezdim.
Cole eczaneden, ilaç hariç, tek bir kuruş bile çalmamış.
Hadi gidelim. Anne, bir kuruş bile kazanmıyorum.
Tek bir kuruş bile ödemeyeceksin.
Eğer Clark burada olmasaydı Jeffersonian bir kuruş bile toplayamazdı.
Hayır. Seni aldığımdan beri, bir kuruş bile kazanamadım.
Filmin bir kuruş bile kazanmadığını duydum.
Pablo, Marta Ochoa için bir kuruş bile ödemeyeceklerini söyledi.