Examples of using Bir ruha in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir ruha eziyet edilirken… jetonu
Bir ruha bile bahsetmeyecegim.
Gibi, bir ruha sahiptir.'' Ama bir mahale, diğer her şey.
Bazı insanlar, biz öldükten sonra yaşayacak bir ruha sahip olduğumuzu söylüyorlar.
Çok duyguluyum. Çok güçlü bir ruha sahibim.
Bazı insanlar, biz öldükten sonra yaşayacak bir ruha sahip olduğumuzu söylüyorlar.
Bu toprakları sürmek için böyle bir ruha sahip olmalısın.
Efsaneye göre Yıllar önce bir kertenkele bir ruha başkalaşmış;
Sağ ol. Gençliğinden beri çok güçlü bir ruha sahipsin.
Sağ ol. Gençliğinden beri çok güçlü bir ruha sahipsin.
Gençliğinden beri çok güçlü bir ruha sahipsin.
Bu… iyi çalışıyor ama bir ruha ihtiyacı var.
Merhametli, acıma duygusuna ya da asil bir ruha sahip olduğum için değil.
Evet, senin tarafından esir tutulan bir ruha yardım ettim.
Atalarım bir ruha inanırdı… dünyanın ruhuna… Tanrı dünyaya yapılanların yanlışların mutlaka karşılığını verir.
Ama çok farklı bir ruha sahipsin ve zor yollardan geçmişsin. İşte bu seni onların üstüne taşıyor.
Bana tek bir değersiz ruha erişim gerekiyor… karşılığında da Neronu öldüreceğim ve seninkiler tekrar başa geçecek.
Sadece belirli zamanlarda yeni kabuklara ve yiyecek bir sürü ruha ihtiyacımız olacak.
Bana tek bir değersiz ruha erişim gerekiyor… karşılığında da Neronu öldüreceğim
Onların güçlü bir savaşan ruha sahip olmasını istersiniz çünkü, savaşan bir ruhun yokluğunda, direniş için gereken irade de olmaz.