BIR SÜRE ORADA in English translation

• there for a while
• there for a time
• they will be a while

Examples of using Bir süre orada in Turkish and their translations into English

Emma ve ben bir süre orada çalışacağız.
Emma and I are going to work out there for a while.

Bir süre orada kaldım evet.
I was there for a while, yeah.

Yoğun bakımda, bir süre orada kalacak.
She's at the ICU, and she's gonna be there for a while.

Bir süre orada kalacak.
She's been there for some time.

Carol, onu bir süre orada oyalayabilir misin?
Carol, can you keep him there a while?

O, bir süre orada kaldı.
She stayed there for a moment.

İz, bir süre orada kaldığını gösteriyor.
The pattern indicates it was held there for some time.

Bir süre orada kaldım.
I mean, I would been there a while.

Bir süre orada olacaksın.
You're going to be in there a while.

Loganın da bir süre orada olacağından eminim.
I'm sure Logan's there for some of that.

Bir süre orada bulunmadım.
We haven't been there in a while.

Bir süre orada kalacakmış.
She will stay there some time.

Bir süre orada kal.
But stay there a while.

Bir süre orada oturdum.
I sat on the place for a while.

Görünüşe göre bir süre orada değilmiş.
Looks like he hasn't been there in a while.

Lobiye inip Albay Hakiyi bir süre orada tutar mısınız?
Won't you please go down to the lobby and hold Colonel Haki there for a moment?

Belki kısa bir süre orada olmak istersin dedim.
You might want to be up there for a period of time.

Odana gidip bir süre orada kalsan daha iyi olacak.
You would better go to your room and stay there for the time being.

Pengallonlar çok uzun bir süre orada yaşadı.
The Pengallans have been there a long time.

Bir süre orada durdu ve sonra kayboldu.
It stayed there for a few seconds, and then disappeared into the sky.