BIR SEÇIM ŞANSI in English translation

• choice

Examples of using Bir seçim şansı in Turkish and their translations into English

Şimdi bir seçim şansınız var.
Now, you got a choice.

Pekâlâ, bir seçim şansımız var.
Well, we have got a choice.

Şimdi bir seçim şansınız var.
Now, you have a choice.

Hala bir seçim şansın var. Yapamam.
You still have a choice. I can't.

Yapamam. Hala bir seçim şansın var.
I can't. You still have a choice.

Yapamam. Hala bir seçim şansın var.
You still have a choice. I can't.

Hala bir seçim şansın var. Yapamam.
I can't. You still have a choice.

Böylece bir seçim şansın var artık.
So now you have got a choice.

Bir seçim şansım vardı. Doktor?
Doctor? I had a choice.

Doktor? Bir seçim şansım vardı.
Doctor? I had a choice.

Sanki bir seçim şansın varmış gibi gülüyorsun?
You laugh as if you had a choice.

Artık bir seçim şansımız yok.- Emredersiniz Kaptan.
Yes, Captain. We no longer have a choice.

Yani? Bunların hiçbirinde bir seçim şansım yok mu diyorsun?
In any of this? You're saying I don't have a choice… So,?

Yani? Bunların hiçbirinde bir seçim şansım yok mu diyorsun?
You're saying I don't have a choice… in any of this? So,?

Bir seçim şansın vardı, Stanley ve sen kolay yolu tercih ettin.
You had a choice and you took the easy way out.

Çıktığımda bir seçim şansım vardı.
When I got out I had a choice.

Ve şimdi bir seçim şansın var.
now you have a choice.

senin bir seçim şansın var.
you have a choice.

Şu anda öyle görünmüyor olabilir ama bir seçim şansın var aslında.
May not seem like it, but you do have a choice.

Greg, Warrick kayıp olduğu için bir seçim şansın var.
Greg, since warrick's mia, you have a choice.