Examples of using Bir spor salonuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
kötü bir ilişkiden çıkmıştım… ve bir spor salonuna kaydoldum ve orada Mitch ile tanıştım!
Çok uzun ve kötü bir ilişkiden çıkmıştım… ve bir spor salonuna kaydoldum ve orada Mitch ile tanıştım.
Okuldaki iki arkadaşım hariç herkesin bulunduğu bir spor salonuna hapsedilmiş durumdayım.
Belli ki bir spor salonunun nasıl işlediğini biliyorsun.
Orada bir spor salonu dolusu kız seni bekliyor.
Brooke Harris bir spor salonundan çağrılar alıyormuydu?
Tenderloinda bir spor salonum var.
Süslememiz gereken bir spor salonumuz var, bu yüzden.
Başka bir spor salonu bul, dostum.
Ama Şekilkült bir spor salonundan daha fazlası, değil mi?
Ama orası çok özel bir spor salonu, tamam mı? Yoga dersinde.
Göl manzaralı bir spor salonu var. Cımbız. Makyaj.
Makyaj. Göl manzaralı bir spor salonu var. Cımbız.
Makyaj. Göl manzarali bir spor salonu var. Cimbiz.
Ama orası çok özel bir spor salonu, tamam mı? Yoga dersinde?
Tam donanımlı bir spor salonumuz var.
Bir spor salonu açmayı düşünüyordum, yani… Gel.
adamım, bir spor salonu açtı.
Sauna nerede? Köşede 24 saat açık bir spor salonu var.
Sauna nerede? Köşede 24 saat açık bir spor salonu var?