Examples of using Bir tanede in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Köyün sağlık ocağı vardır ancak işletilmemektedir ve bir tanede okul vardır
hala ev sahibine bir fotoğraf göndermem lazım ve bir tanede kendimle alakalı komik bilgi.
On dakkikada temizlemezsen; şu sokağa üç tane ayakkabı ile yürürsün İki tane ayağında ve bir tanede götünde, enayi.
Bir tanecik Yahudi, Ekonomi kurtarma hareketimize nasıl zarar verebilir ki?
Bir tanesinde bir delik açmanı kim görmek istemez?
İki bağımsız mini drone. Bir tanesinde saldırı, diğerinde savunma yeteneği var.
Bir tanesinde tarif var onların.
Her hafta bunlardan bir taneyi onu önemsediğimi göstermek için gönderdim.
Bir taneyi muzlarla, dondurulmuş çilek
Bir tanesinde Kar Beyaz var,
Bir taneden fazla alacak değilim.
Bir tanesinde Ralphin uyuşturucu kaçakçılığından yakalanıp mahkûm olduğu gösterilir.
Diğerlerinden vazgeçmemi sağlayacak bir tanesiyle tanışmadım hiç.
Çok! Yalnız bir tanesiyle ciddiydi, bildiğim kadarıyla.
Donnie, bir tanesinde hafif dalgalanma var.- Tamam.
Bunlardan sadece günde bir taneye iznim var.
Ama bir taneden fazlaydı. Hatırlamıyorum.
Ama bir taneden fazlaydı. Hatırlamıyorum.