BIR YÜZYILDAN in English translation

• century

Examples of using Bir yüzyıldan in Turkish and their translations into English

Eğer bir yüzyıldan kısa bir süre içinde sıcaklık 6 derece artarsa küresel bir yok oluşla karşılaşacağımızı varsaymak asla yanlış olmaz.
It's fair to assume that if temperatures soar by six degrees within less than a century that we're going to face nothing less than a global wipeout.

Bir yüzyıldan fazladır, Anglo-Amerikan derin devleti dünya sistemini… bu noktaya getirmeye çalıştı:
For over a century, the Anglo-American establishment had worked to bring the world system to this point:

Bir yüzyıldan fazla süren bir dehşet hükümdarlığından sonra… Karpat Dağlarında… Ölümsüzlerin kralı sonunda ininde köşeye sıkıştırıldı.
After a reign of hideous terror spanning more than a century… the king of the"undead was finally traced to his lair… high in the Carpathian Mountains.

Bu savaştan sonra Akdenizde 655 yılında gerçekleşen Zâtüssavârî Muharebesine kadar, bir yüzyıldan fazla bir dönem başka büyük deniz savaşı olmayacaktır.
It was also the last major sea battle fought in the Mediterranean for more than a century, until the Battle of the Masts in 654.

Ölümsüzlerin kralı sonunda ininde köşeye sıkıştırıldı… Karpat Dağlarında… Bir yüzyıldan fazla süren bir dehşet hükümdarlığından sonra.
High in the Carpathian Mountains. the King of the Undead was finally traced to his lair, After a reign of hideous terror spanning more than a century.

onları algılayacak araçlardan yoksunuz. Bir yüzyıldan biraz daha önce başka bir dünyadan gelen en acil mesajdan bile bihaber olacak atalarımız gibi.
we lack the means to perceive them, just as all of our ancestors, up to a little more than a century ago, would have been oblivious to the most urgent radio signal.

Chesterfield Adaları ile Fransanın denizaşırı toprağı olan Yeni Kaledonya arasında bir yüzyıldan fazla süre boyunca var olduğu sanılan hayalet ada.
in Spanish Isla Arenosa) is a non-existent island that was charted for over a century as being located near the French territory of New Caledonia between the Chesterfield Islands and Nereus Reef in the eastern Coral Sea.

bu görüş Isaac Newton tarafından kabul edilmesine rağmen, bir yüzyıldan daha fazla bir süre boyunca çoğunluk tarafından kabul görmemiştir.
constituent parts of matter- a view shared by Isaac Newton, although it would be more than a century until this was generally accepted.

Andromedaya ulaşması bir yüzyılı bulur.
It will take almost a century For that to reach Andromeda.

Gezegen, yaklaşık bir yüzyıldır terk edilmiş haldeydi.
The planet's been deserted for nearly a century.

Başka bir yüzyıla ait.
It belongs to another century.

Yalnızca bu tatbikat bile bir yüzyıllık daha Britanya egemenliğini garanti edecektir.
The mere demonstration will secure British dominance for another century.

Bir yüzyıldır.
For a century.

Sanırım, bir yüzyılda iki dünya savaşının yeterli olduğunu düşündüler.
I guess they figured twice in one century was enough.

Bir başka yüzyılı ziyaret etmek.
Visiting another century.

Başka bir yüzyılda yaşamalıydı.
He should have lived in another century.

Babam başka bir yüzyılda takılı kalmış.
My dad is stuck in another century.

Başka bir yüzyılı ziyaret etmek.
Visiting another century.

Farklı bir yüzyılı ziyaret etmek de.
Visiting another century.

Bu bir yüzyıla kâfiydi!
It was enough for this century!