Examples of using Bitmiyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Görüşmelerin hiç bitmiyor.
Tanrım. Bu kabus hiç bitmiyor.
Taşlar… hiç bitmiyor.
Tanrım! Bu kâbus hiç bitmiyor.
Hiç bitmiyor.
Tanrım! Bu kâbus hiç bitmiyor.
Bir kere savaşa katıldıysan o savaş hiç bitmiyor.
Neden tüm mücadelelerim böyle bitmiyor ki?
I1} Haberler hiç bitmiyor!
Ültimatomlar hiç bitmiyor.
Savaş her daim devam ediyor ve hiç bitmiyor.
Onu bitmiyor ise, biz gerekecek.
Bu yolculuk Arabistanda bitmiyor çünkü kabile yürümeye devam ediyor.
Beni elbowing bitmiyor, eğer seni öldürecek ne ım.
Burada heyecan hiç bitmiyor, Fred Jr.
Bu… neden bitmiyor, bebeğim?
Hayır, bitmiyor tamam mı?
Bitmiyor. Şimdi hemen acile gideceğiz. Hayır.
Sırf ölüyorum diye iş bitmiyor. Üzgünüm, Lois.
Bu cehennem hiç bitmiyor, değil mi? Sadece.