Examples of using Bozulmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Harika bir dinginlik, bozulmaz güvenlik mi?
Ama evet, barış bozulmaz.
Kadimlerin yemekleri asla bozulmaz, dayanıklılardır.
yalnızca aşktır bozulmaz olan.
Hayır, bu yolla sihir asla bozulmaz.
Bu alanlar bozulmaz.
Frederick.- Onlar bozulmaz.
Öyle… kolay kolay bozulmaz.
Yetenekler bozulmaz.
Makinelerinin olduğu odayı geç ve iki seviye yukarıya… bundan sonra Bozulmaz Makine olarak adlandırabileceğim makineyi depoladığı… başka bir odaya doğru yöneldi.
O zaman, benimkini bozulmaz… yapmanın bir yolunu bulsam iyi olur.
Bu bozulmaz anne-yavru bağıyla korunan maymun yavruları anneleriyle bağı şaşırtıcı şekilde daha az olan insan bebeklerine göre başkalarının düşüncelerini okumak konusunda daha az kapasiteye ihtiyaç duyar.
Pompa bozulmaz ve filtre dayanırsa birkaç sene bir sıkıntı çekmeyiz.
Makinelerinin olduğu odayı geç ve iki seviye yukarıya… bundan sonra Bozulmaz Makine olarak adlandırabileceğim makineyi depoladığı… başka bir odaya doğru yöneldi.
Makinelerinin olduğu odayı geç ve iki seviye yukarıya… bundan sonra Bozulmaz Makine olarak adlandırabileceğim makineyi depoladığı… başka bir odaya doğru yöneldi.
Bozulmaz Yemini yapmak… Öyle ya
Çok iyi çalışır, hiç bozulmaz, çok rahattır.
Kafadan vurulup boynu kesilmiş. Kalbi durmadan önce kanı boşaltmak için. Böylece et bozulmaz.
ilişkideki o hassa denge bozulmaz.
Bakın, böyle bir yeraltı işi derecelendirilmiş bir kesinlik ister böylece yerin jeolojik temeli bozulmaz.