Examples of using Brown in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Brown and Complnyde nasıl 10 bin dolar bıraktın peki?
Burada Brown ailesi ile birlikte olmak istemiyorum.
Brown ailesi yüzünden mi?
Brown öldü.
Ah, bunu'' Brown With The Jabberwocky'' de yapardım.
Brown bizi namlunun ucuna koymaya hazır gibi.
Lisa Brown Üniversitesine gidebilsin diye para biriktirdim.
Brown- Eğitim Kurulu Davasında bir karara varmış bulunmaktayız.
Brown için aramadım.
Adamlarınızdan biri Brown mı?
Brown Üniversitesindeki son senemizin yazında evlenmiştik.
Babamla Brown konusunu konuşmayı gerçekten düşünmelisin.
Biliyor musun oldum olası adı Brown olan beyaz biriyle tanışmak istemişimdir.
Brown üniversitesi adına gururluyum. Fakat Gilroy hakkında konuşmamız gerekiyor.
Brown darbe alıyor!
Kim Brown Mollynin kayıp olduğunu bildirmiş,
Beni şu anda… Brown Williamson binasına bakar durumuma sürükledin!
Ben Detektif Brown, hastanede sorumuz olursa konuşabileceğimizi söylemiştiniz.
İzini sadece Brown mı bulabilir?
Brown da hocalık yapıyor.