BUL BENI in English translation

• find me
• get me

Examples of using Bul beni in Turkish and their translations into English

Eğer herhangi bir şey için bana ihtiyacın olursa gel, bul beni, tamam mı?
If you need me for anything, you just come find me, okay?

Bir köle ya da bir efendi kadar masum. Becerebilirsen, bul beni. Ben buradayım.
Innocent as slave or master… deadly tender to the fast pace of time find me if you can, I'm here.

Bir şey bul. Beni buradan çıkar!
Get me out of here! Get something!

O halde bir laboratuvar bul. Beni korkutuyorsun.
Then get me a lab.

Seni buldum ben.
I found you.

Kolyeni buldum ben.
I got your necklace.

Fishmanı buldum ben.
I found Fishman.

Bir şey buldum ben, açık bir dosya.
I got something. It's an open case.

Beni bulmanı ben istedim.
I wanted you to find me.

Ve ilginç bir şey buldum Ben, Lexi en metin mesajları ile bakıyordu.
I was looking through Lexi's text messages, and I found something interesting.

Beni pek uyumlu bulmuyor. Benimle yeterli zaman geçiren biri.
Anyone who spends much time with me finds me disagreeable.

Onu buldum. Ben yarattım.
I got her.

Sonra madenin ustabaşısının günlüğünü buldum, benim büyük büyükbabam.
My great-grandfather, of the time. Then I found this log, kept by the mine's foreman.

Sonra madenin ustabaşısının günlüğünü buldum, benim büyük büyükbabam.
Then I found this log, kept by the mine's foreman, my great-grandfather.

Seni buldum. Ben senin kızın değilim.
I found you. I'm not your daughter.

Evet. Buldum ben onu.
Well, I found it.

Noktayı buldum! Ben de seni seviyorum, Shelby.
I love you too, Shelby. Oh, I got the spot.

Onları buldum! Ben.
I found them!

Lisenin adını buldum. Ben Okazaki.
I found the name of the high school. It's Okazaki.

Lisenin adını buldum. Ben Okazaki.
It's Okazaki. I found the name of the high school.