BULDULAR in English translation

they found
bulurlarsa
bulacaklar
öğrenirlerse
buldular
buldukları
buluyorlar
bulana
bulana kadar
bulunca
bulabildiler mi
they got
alıyorlar
alırlar
var
oluyorlar
yakalarlar
aldıkları
alacaklar
elde
ele
anlıyorlar
discovered
keşfetmek
fark
bulmak
they find
bulurlarsa
bulacaklar
öğrenirlerse
buldular
buldukları
buluyorlar
bulana
bulana kadar
bulunca
bulabildiler mi
they get
alıyorlar
alırlar
var
oluyorlar
yakalarlar
aldıkları
alacaklar
elde
ele
anlıyorlar

Examples of using Buldular in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nerede buldular?
Found her where?
Bizim tahminimiz onun kim olduğunu buldular ve onun karanlık odasına gittiler.
So we figure that they found out who he was and confronted him in his darkroom.
Söylenilenlere göre Shetlandlılar ihanet edenleri buldular, ve cezalarını kendileri verdiler.
People say the Shetlanders discovered the double agent and meted out their own brutal form of justice.
Bisikleti buldular ama Sara yoktu.
The found the bike but not Sara.
Oh, deliğini buldular, ve kıçından bir parça sahile vurdu.
Oh, they found her hole. And a piece of her ass on the beach.
Oradami buldular?
That where they found her?
Buraya getirildiğinde üstünde onu buldular. Onlara sende kalmasını söyledim.
They found it on you when they brought you in last night.
Bir gün onları buldular, birlikteydiler!
They were found one day… stuck together!
Kayıp kadını buldular. Sakat kızı olanı.
He found the missing lady, the one with the retarded daughter.
Şimdi kanıtı buldular ama onlar ele geçirmeden önce yandı.
Now they have got that evidence, but it was burned before they got to it.
Ortada dolanan lafları buldular ve tehdit gibi kabul ettiler.
They discovered the chatter and deemed it a threat.
Buldular.
Seni buldular çünkü Peter adını resmi raporlara yazdı.
You were found because Peter put your name in an official report.
Ne buldular, biliyor musun?
Do you know what they discovered?
Nihayetinde bir cevap buldular. Ama neden bağışıktınız?
But why? Eventually, we found an answer?
Nihayetinde bir cevap buldular. Ama neden bağışıktınız?
Eventually, we found an answer. But why?
Beni nasıl buldular? Üzgünüm.
How would they find me? I'm sorry.
Beni nasıl buldular? Üzgünüm?
I'm sorry. How would they find me?
Suda buldular. Bir hafta sonra şişmiş cesedini.
A week later they found her body in the water.
Bunu nereden buldular? Aman Tanrım.
Where did they find this?- Oh, my God.
Results: 4890, Time: 0.0394

Top dictionary queries

Turkish - English