Examples of using Bulmak zorundasın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aptalca bir şey yapmadan önce onu bulmak zorundasın.
O sevgiyi yeniden bulmak zorundasın.
Burayı havaya uçurmadan önce onları bulmak zorundasın.
Kehanetin dediğine göre…'' Shard'' ı bulmak zorundasın.
Ruhun bedeninin gömülü olduğunu yeri bulmak zorundasın.
Bu oyunda… Kapıyı bulmak zorundasın.
Şu andan itibaren kendi yolunu bulmak zorundasın.
Yaşamak istiyorsan onu bulmak zorundasın.
Sormanı bekliyordum.- O halde beni bulmak zorundasın.
Yuh Yi Joomuzu bulmak zorundasın.
Tamam, iyi. Başka bir çözüm bulmak zorundasın.
Yuh Yi Jooyu bulmak zorundasın.
Bunu atlatmanın bir yolunu bulmak zorundasın. Mecbursun.
Hayal edebileceğin her düzleme uyan birini bulmak zorundasın.
Eğer ona uyum sağlamazsan, başka birini bulmak zorundasın.
Şu andan itibaren kendi yolunu bulmak zorundasın.
Önemli değil… çünkü başka birini bulmak zorundasın.
Önemli değil… çünkü başka birini bulmak zorundasın.
Yine de onu bulmak zorundasın.
Onu neden bulmak zorundasın?