Examples of using Bulmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Chiconun babası, olanları bulmaktan onu sorumlu tuttu. Üstüne üstlük.
Chiconun babası, olanları bulmaktan onu sorumlu tuttu. Üstüne üstlük.
Çünkü seni bulmaktan daha iyi yapacağım… hiçbir şey yok.
Bir gün seni bir tost makinesiyle düzüşürken bulmaktan korkuyorum.
Altı kart bulmaktan.
Böylece siz tüm onları durdurmak bulmaktan buraya geldi?
Bugün dinazorların başka hallerinden, onları bulmaktan bahsedeceğim.
Ama o bulmaktan korkuyor.
Mike, her şeye bir isim bulmaktan vazgeçmemiz lazım.
Bir yerde kalmaya değer birşey bulmaktan.
Eğer bu kutlama uzarsa seni elinde bir bebekle bulmaktan korkuyorum.
altmetinleri bulmaktan yoksun.
Mulderı bulmayı ne kadar istiyorsan bulmaktan da o kadar korkuyorsun.
Zenci bir kutup ayısı bulmak zenci bir kız bulmaktan kolaydır. -Kızlardan.
Davide kimin tuzak kurduğunu bulmaktan iki günümüz değil.
Bu işi çözebilmemizin tek yolu onu bulmaktan geçiyor.
Sanırım kendisine bir iş bulmaktan daha.
Şeytana uymaktan, insanlıktan ve evinde ölü insanlar bulmaktan!
Sorunun ne olduğunu bulmaktan nefret edeceğim.
Bir yer bulmaktan fazlası olacak.