Examples of using Bulman in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama senin yaşamak için bir yol bulman gerekiyor.
Gerçekten üzücü. Kedilere olan bu takıntın ve onları bulman- Baba!
Sean, Sharon için bir iş bulman çok hoş.
Bu, bence kendi başına bulman gereken bir şey.
Üniversiteye gitmeyeceksen, bir iş bulman gerekiyor. Evet.
Bir yolunu bulman gerekiyor.
Gözünü geri alınca, gelip beni bulman gerekirdi.
Bunu en doğru biçimde nasıl yapacağını bulman gerek Brian.
Açıkçası tatlım, kendine bir avukat bulman lazım.
Sanırım kimin giriş yetkisi olduğunu bulman gerek.
Açıkçası tatlım, kendine bir avukat bulman lazım.
Ama senin acil olarak kuru temizlemeci bulman gerekiyor.
Annenin cesedini o şekilde bulman, herhâlde şok olmuştur senin için.
Kaçıp yardım bulman için en iyi şansımız bu.
Angelica Angelın gerçek adını bulman mümkün mü acaba?
Peki kraliçeyi bulman ne kadar sürer?
Bayan bir ortak bulman gerektiğini düşünüyorsun, değil mi?
Silah bulman gerekmiyor muydu?
Bir iş bulman gerekebilir, tatlım.
Bir avukat bulman gerekiyor çünkü seninle anlaşma imzalamak istiyor.