Examples of using Bunun bedelini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunun bedelini ödemeye razıyım.
Tüm evren bunun bedelini öder.
Ve bunun bedelini Mewar ödüyor!
Bunun bedelini sen ödediğin için özür dilerim.
Ve Mewar bunun bedelini ödüyor.
Bunun bedelini sen ödemek zorunda.
Bunun bedelini biliyor musun?
Zannederim o bunun bedelini ödedi ve şimdi bile hala ödüyor.
Bunun bedelini ödeyeceksin, tıpkı arkadaşın Vaftizci Yahya gibi!
Bunun bedelini ödeyeceksiniz!
Bunun bedelini ödeyeceksin.
Hayati bir olayı tamamen yanlış okumuştuk ve bunun bedelini çok ağır ödedik.
Ne yani kiz kardesin mi odeyecek bunun bedelini?
Evet ve ona bunun bedelini ödeteceğim.
Oraları halkıma zindan edenler bunun bedelini ödedi, ödeyecek. Biz dünyaya sesleniyoruz;
Belki de hepsi istemeden bir sırrı öğrendiler ve şimdi de bunun bedelini ödüyorlar.
Başkan Bey, çocuğunuzu yanlış bir biçimde yetiştirdiyseniz… bunun bedelini ödemelisiniz.
O zaman da dinlemezsin ve şimdi de dinlemeyeceksin… ve masum bir adam bunun bedelini ödeyecek.
mumu iki ucundan da yakarsan… bunun bedelini ödersin.
iyi mesleki kararlar,… kötü kişisel kararlar verip bunun bedelini ödeyen kişiyim.