CAMI AÇIK in English translation

• window open

Examples of using Camı açık in Turkish and their translations into English

Her zaman camı açık bırakırdı balkon kapısını ve havalandırmayı.
And he was always leaving the window open, and the door to the balcony, and the fan on.

Kuşu seviyor, şimdi kendisinin camı açık bıraktığını düşünecek ve hayatı boyunca kendisini suçlayacak.
She loves that bird, and now she's gonna think that she left the window open, and she's gonna blame herself for the rest of her life.

Birkaç gün önce camı açık bırakmıştım, gitmiş.- Ben… Bilmiyorum.
I don't know. A couple of days ago, I left the window open.

Ben de camı açık görünce içeri girmesine yardım ettim.
lost his keys and the window was open, so I gave him a leg up.

Bir de cam açık bıraktım, tamam mı?
And I left a window open, all right?

Sıcak yüzünden cam açık yattım.
Because of the heat, I slept with a window open.

Cam açık!
Window open!

Bir de cam açık bıraktım, tamam mı? Çok teşekkürler?
Thank you so much. And, I left a window open, all right?

Atak odamızın camını açık bıraktın. Küçük Wackford.
Little Wackford, you left our bedroom window open.

Belki de o faturaları banyosunun camını açık unutan arkadaşa vermelisin.
Maybe you should give those bills to the guy who left his own bathroom window open.

Dinle, geçen gün camın açık kalmış.
Listen, the other day, you left the window open.

Ben bir süper kahramanım ve camını açık bırakmışın.
And you left your window open. I'm a superhero.

Küçük Wackford, atak odamızın camını açık bıraktın.
Little Wackford, you left our bedroom window open.

Muhtemelen bir yerden camları açıktır.
It's probably just a window open somewhere.

Cam açık.
An open window.

Ama cam açık.
But the window's open.

Cam açık sersem.
The window's open, ya ninny.

Cam açık.
The window's open.

Camları açık bıraktım.
I left the windows open.

Niye cam açık?
Why is the window open?