Examples of using Cennetine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni, Nimetler Cennetine varis olanlardan yap.
Bu yüzden onu cennetine alarak, oranın daha iyi bir yer olmasını istedi.
Beni, Nimetler Cennetine varis olanlardan yap.
Beni cennetine, kollarına alacak.
Beni, Nimetler Cennetine varis olanlardan yap.
Beni, Nimetler Cennetine varis olanlardan yap.
Herbiri, nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?
Onu cennetine kabul et.
Onu cennetine al, Tanrim.
Bir tutku cennetine girmek üzereyiz!
Cennetine, beni de şehit olarak kabul et!
O seni cennetine almak için burada.
Anneler cennetine git.
Sizi cennetine alacağını mı düşünüyorsunuz?
Tanrı onu cennetine kabul eylesin ve sonsuz huzuru ondan esirgemesin.
Küsteri, Küşteri. Hani Bursayı araba cennetine cevirecektin?
Haydi gidelim Buzuki Cennetine.
seni cennetine alacak.
Belki onları Cennetine çağırmıyor.
Onların her biri, Naim cennetine sokulacaklarını mı umuyorlar?