Examples of using Cesaretle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Uygun bir erkek, krallığına güç ve cesaretle hükmeden… bir prenstir.
Niyetim oynamak… Yani, ne cesaretle.
Majesteleri. Arnau Estanyol, kraliyete onur ve cesaretle hizmet ettin.
Bu ikisi, ellerinde birkaç el bombasi… ve bir gemi dolusu cesaretle.
Savaşı cesaretle kazanırsınız.
ilk ben saldıracağım ve siz cesaretle beni takip edeceksiniz.
Hiçbir erkek önce gitti cesaretle gitmek için.
Niyetim oynamak… Ne, hayır. Yani, ne cesaretle.
sadakat ve cesaretle hizmet etti.
Kimyasallar ve çokça cesaretle.
Savaş bitti. Bunu… hangi cesaretle bana söylüyorsun?
Çoğu kardeşiniz için cesaretle savaştı.
Bizi korkutmasına izin vermemeliyiz. Şanssızlığı cesaretle karşılayıp.
Agathaya bakıyorum da… ölümle bu kadar güç ve cesaretle yüzleşmek.
Savaş bitti. Bunu… hangi cesaretle bana söylüyorsun?
Şimdi ant içerim ki Dört Diyar adına cesaretle çarpışacağım.
Sendika bölgesine. 000 adamın ordusunu cesaretle hareket ettirdi yaklaşık 60.
Yeni doğan yavrularını bir sumru kadar özenle ve cesaretle korur.
Savaş bitti. Bunu… hangi cesaretle bana söylüyorsun?
Tek bildiğim cesaretle öldüler.