Examples of using Ceset in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey, burada beş ceset yok muydu?
Misafirlerimiz gelirken evde ceset bulunduramayız.- Bekle, patron.
Yolumun üstünde Alman ve İngiliz askerlerinden oluşan iki bin ceset vardı.
Üç suçlu, üç ceset.
Three guys, three stiffs.O herif 1 metre havaya uçup ceset olarak yere yapıştı.
That sucker jumped 3 feet in the air and come down stiff as a board.Kentin enkazı ve ceset kalıntıları.
The ruins of the city and the remains of the dead.Beş adam gönderdik ve beş ceset bulduk.
We sent over five men and recovered five stiffs.Meydanda bulduğun ceset.
The stiff you found in the Square.elimizde 2 ceset var.
we already have two dead.Evet. Meydanda bulduğun ceset.
Yeah. stiff you found in the Square.Evet. Meydanda bulduğun ceset.
Stiff you found in the Square. Yeah.Evet. Sahildeki ceset.
Yes. The stiff on the beach.Evet. Meydanda bulduğun ceset.
Yeah. The stiff you found in the Square.Burada bir ceset olduğunu mu düşünüyorsun?
Do we really think that there is a BODY here?Ceset torbalarımız ne zaman bitti?
WHEN DID WE RUN OUT OF BODY BAGS?Ceset torbalarimiz ne zaman bitti?
Dave: WHEN DID WE RUN OUT OF BODY BAGS?Sokaktaki ceset soruşturmaya yol açiyor.
BODY IN THE STREET LEADS TO INVESTIGATION.Öyle ama orda bir ceset buldular.
I DO, BUT THEY FOUND A BODY THERE.ama elimizde tek ceset var.
I ONLY GOT ONE BODY.Nehi̇rde ki̇mli̇ği̇ tanimlanamayan bi̇r ceset bulundu.
UNIDENTIFIED BODY FOUND IN RIVER.
