Examples of using Ciddiler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Karlı ve annemi öldürdüler. Baba, ciddiler.
Baba, ciddiler.
Bu sefer ciddiler sanırım.
Blöf yapmıyorlar, gayet ciddiler.
Bunlar neredeyse her yıl bütün büyük okullarda yaşansa da epey ciddiler.
Git, bodruma in, şimdi! Şimdi ciddiler.
Şimdi ciddiler.
Karli ve annemi oldurduler. Ciddiler.
Karlı ve annemi öldürdüler. Ciddiler.
Karlı ve annemi öldürdüler. Ciddiler.
Karli ve annemi oldurduler. Ciddiler.
Çok ciddiler.
Donn ve Susie ciddiler.
Bana bu teknolojiyi veren kişiler çok ciddiler ve ortaya çıkarılmak istemiyorlar.
Ama bu kadınlar, bir kere daha klozet kapağını kaldırmazsa onu öldürmek konusunda çok ciddiler.
Yakıt almaya ısrar edersek… alanın ışıklarını kapatacaklarını söylediler ve bu konuda ciddiler.
Bu günlerde bazı süper arabalar sıkıcı bir şey izlenen tiyatrodaki bir akşam kadar ciddiler.
Prenga,'' Önemli olan ülkede İsrailli şirketlerin bulunması, çünkü gelişmiş bir teknolojiyle birlikte geliyorlar, pazarda ciddiler ve onlarla ortaklığı memnuniyetle karşılıyoruz.
Ciddi söylüyorum, hayatımda hiç bu kadar küçük düşmemiştim, gerçekten.
Yetişkinler sakindir, ciddidir, mantıklıdır, ölçülüdür, ağır başlıdır.