Examples of using Cin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ateşli cin, beyin pişime çanağını hazırla. Zaman geldi.
Cin değilsin sen! Yalancı!
Aynı adam. Cin lakaplı birini tanıyorum ama Bay Oni.
Bu yüzden birbirimizden kopamıyoruz. Cin.
Ben cin değilim!
Cin, lütfen bu şekilde deneyim.
Ve şu ateşli cin çok iddialı görünüyor.
Üstat Yi-hyunun cin olduğunu bilmiyormuş gibi davranmış.
Bu yüzden birbirimizden kopamıyoruz. Cin.
Denedim o küçük köy cin bizi kaçırmaya olduğunu ıs?
Ve muhtemelen ateşli cin bu işle ilgisi olsa da olmasa da.
Selam, Cin.- Nasılsın?
Cadılar cin ayırmanın gücünü yıllardır gizli tutuyorlar.
Haydutlar ona'' cin'' diyordu ve korkudan altlarına kaçırıyorlardı.
Ve devamlı o cin suratını görmek istiyorum.
Selam, Cin.- Nasılsın?
aptal yeşil cin kostümüydü.
Malesef, hayır. İyi bir tavsiye için cin verdim.
Kanıtla. Bana cin olduğunu kanıtla.
Çocuğuma o peri masalı cin saçmalıklarını öğretmeye kalkma!