Examples of using Bir cin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şişedeki bir cin mi? Şurada.
Başka bir cin tonik almalıydım. -Umrumda değil.
O bir cin değil, dostum.
Iktomi senin gibi bir cin mi?
Gözlük takan bir cin gibi.
Veya bir cin.
Ciddiyim, bir cin gördüğüme inanmıyorsun.
Bu bir cin aynası, yüce kral. Nedir o?
Shane Coogan sanırım bir cin tarafından öldürüldü.
Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
Parçaların yanlış tarafında sert ama akıllı bir cin.
Billy, bana bir cin getirmek ister misin?
Ve bir cin değilim.
Gerçekten aşağıda bir cin mi var diye düşünmeye başladım.
Veya bir cin.- Belki hayalettir.
Nedir o? Bu bir cin aynası, yüce kral.
Ve bir cin yalnızca tek bir anlığına silinemez.
Eşlerinden önce ne bir insan dokunmuş onlara, ne bir cin.
Bir cin, kömürlerin üzerinde dans ediyordu.