Examples of using Cirit in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yüksek atlama, uzun atlama, cirit atma,… gülle atma, sırıkla atlama.
İnsanları buraya parlak reklamlarla çekiyorsunuz sonra da silahlı suçluların sokaklarda cirit attığı cehennem gibi bir yere şık bir lokanta açıyorsunuz.
Britanyalı eski cirit atıcı.
Oğlu Einar Vilhjálmsson, 1984, 1988 ve 1992 Yaz Olimpiyatlarında erkekler cirit atmada İzlandayı temsil etmiştir.
Çayırda birbiriyle yarışan tekerlekli sandalyeliler Bu yıl sadece cirit ve okçuluk var. kroketçiler.
Ovalarda cirit atan bu vahşi göçebeler onun yolundan gitmeyi seçer ise vazifemizin sulhen tamamlanması için umut var demektir.
Tamam, siz bu meseleyi çözerken ellerinde silahlarıyla şehirde cirit atan iki tane haydut var.
2003 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu yaklaşık 2.800.000$ tutarında 36 Cirit komut fırlatma üniteleri için hesap olamayacağını bildirdi.
2012, erişim tarihi: 8 Ağustos 2013^ 100 metre engelli sonuçları^ Yüksek atlama sonuçları^ Gülle atma sonuçları^ 200 metre sonuçları^ Uzun atlama sonuçları^ Cirit atma sonuçları^ 800 metre sonuçları.
Bu sporcular arasında, erkekler cirit atma ve disk atmada yarışan Avrupa Şampiyonu Dechko Ovcharov
56 librelik ağırlık atma Cirit atma( serbest stil) Cirit atma( iki elle) ===This did not involve throwing with both hands.
Benim ciritimle bir can aldılar
Ciridin var mı McGee?
Bu ciriti o tasarladı. Tam Lamarın atış stiline göre.
Pegasus atlet, ciriti sahanın dışına attı.
Bu salak polisler, ciriti bulamadılar.
Eski üniversite ciritim.
Al, bu disk ve ciritle oyna.
Rumen ciritçi Felicea Moldovan-Tilea çıkmayı başardığı bayanlar finalini 12. sırada tamamladı.
Karşı tarafın oyuncusu onu takip eder ve elindeki ciriti geri dönüp kaçan atlıya fırlatır.