DÜŞÜK BÜTÇELI in English translation

• low-budget
• low-cost
• a low budget
• low budget
• with some low-rent

Examples of using Düşük bütçeli in Turkish and their translations into English

Evet, başkan. O, düşük bütçeli.
Yes sir, he is low budget.

Kan emicilerin istilası düşük bütçeli berbat filmin tekiydi New Yorktaki ilk işlerimden biri.
Invasion of the Mother Suckers was this awful, low-budget movie that I did when I first moved to New York.

Bu küçük masa üstü cihaz düşük bütçeli entegrasyon deneylerinde kullanılan eğitim sistemleri için
This small table-top device was designed as a low-cost integrated experimental system for training

Wood 1950li yıllarda bir dizi düşük bütçeli bilim kurgu
In the 1950s, Wood made a number of low-budget films in the science fiction,

Düşük bütçeli bilim kurgu filmi Coherence
In the low-budget science fiction movie Coherence(2013),

Yani bu işteki en iyi yönetmene, sadece seslendirme sahnelerini görüp inanılmaz olduğunu söylediğin bağımsız düşük bütçeli bir filmi izletmemi mi istiyorsun?
So you want me to get the biggest director in the game to see some low-budget indie flick that you think is amazing based on some out-of-context scenes from a looping stage?

Yönetmen, 27 Mayıs Pazar gecesi ödülünü Amerikalı aktris Jane Fondadan alırken,'' Bu zafer, yıldızları olmayan düşük bütçeli filmler için iyi bir haber.
This trophy is good news for the low-budget movies without stars," he added, after being handed the award Sunday(May 27th) night by American actress Jane Fonda.

Bates kariyerine 1990larda Tammy and the T-Rex, The Last Time I Committed Suicide ve Denial gibi düşük bütçeli filmlerin müziklerini yaparak başladı.
Bates began his career in the 1990s scoring low-budget films like Tammy and the T-Rex, The Last Time I Committed Suicide, and Denial.

Yani bu işteki en büyük yönetmene… seslendirme odasında bazı sahnelerini izlediğin ve şahane olduğunu düşündüğün… düşük bütçeli bir indie tarzı film izleteyim.
So you want me to get the biggest director in the game to see some low-budget indie flick that you think is amazing based on some out-of-context scenes from a looping stage.

şahane olduğunu düşündüğün… düşük bütçeli bir indie tarzı film izleteyim.
from a looping stage. to see some low-budget indie flick that you think is amazing.

Yani bu işteki en büyük yönetmene… seslendirme odasında bazı sahnelerini izlediğin ve şahane olduğunu düşündüğün… düşük bütçeli bir indie tarzı film izleteyim.
To see some low-budget indie flick that you think is amazing based on some out-of-context scenes from a looping stage. So you want me to get the biggest director in the game.

Southwest Babes( 2001), Desert Rose( 2002), ve The Dirty Monks( 2004) de dahil olmak üzere, düşük bütçeli R-rated filmlerde rol aldı.
She appeared in low-budget R-rated films, including Southwest Babes(2001), Desert Rose(2002), and The Dirty Monks 2004.

Şimdiden söyleyeyim, bir daha asla, asla bu sikik düşük bütçeli filmlerden yapmayacağım!
I will tell you one thing right now. I am never, ever going to do another fuckin' low-budget movie!

Bananın sonraki projesi düşük bütçeli Avustralya filmi'' The Nugget''( 2002) oldu.
Bana's next project was the low-budget Australian film"The Nugget" 2002.

Oy pusulalarının basılmasının sadece 1000 avro tutacağı düşük bütçeli bir girişim olmasına karşın,
It will be a low budget affair, costing just 1,000 euros for ballot printing,

Yalnız yaşıyor, düşük bütçeli bir işi var. Ürkütücü polisiye kitaplarına takıntılı ve etrafı da ergen kızlarla çevrili.
Lives alone, low-status job, obsession with gruesome crime stories, surrounded by teenage girls.

aktif olan yazarlar ve bilim kurgu hayranları bu terimi düşük bütçeli, düşük teknolojili ve kalitesiz filmlerle özdeşleştirmişlerdir.
fans active in the field came to associate the term with low-budget, low-tech"B-movies" and with low-quality pulp science fiction.

hızlı ve düşük bütçeli şekilde değiştirmesi.
accurately, quickly and at low cost.

Birkaç yıl önce düşük bütçeli aksiyon filmlerine yatırım yapmaya başladılar.
Couple of years ago, they began investing in low-budget action films, which, uh, apparently is a

Adamlardan biri şöyle dedi:“ Biliyorsunuz, gençlik pazarını çok iyi biliyoruz, eğer düşük bütçeli bir korku filmi ile gelseydik.
we know the youth market so well that if we could come up with a low budget horror film, we could really make money.