Examples of using Dünyan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kaybettiğin dünyan için acı çekiyorsun.
Dünyan bu kadar sığ mı gerçekten?
Bence dünyan güzel genç adamlar.
Sadece konuşuyoruz, Karnen ile dünyan tam olarak kolaylaşmaz.
Demek senin dünyan iyimser.
Bir saniye içinde, senin dünyan bayağı bir küçülecek.
Biliyorsun, bence senin dünyan ama.
O zaman, kafanın içinde yarattığından başka dünyan olmaz.
Owen, bence senin dünyan.
Hayır, Martha, Bu senin dünyan.
Elinden hiçbir şey gelmeyen kendi dünyan.
Senin dünyan.
Şu an başkalarının sana verdiklerinden oluşan senin dünyan.
Hayal dünyan seni nereye götürüyor bilmiyorum Louis ama buna inanan bir tek sen varsın.
Senin tüm dünyan karanlığa gitmek üzeredir, Kate
Bütün dünyan kapalı bir alandaki yüzden az kişiden oluşunca hepsi senin için önemli oluyor, Camille.
Ve biliyorum ki sana bunları alırsam… Dünyan bir araya gelicek
Saati söylersem, dünyan tamamen kararır. Eğer sana öleceğin tarihi ve.
Kahveyi ve tostu yapmalısın, çünkü dünyan gerçekten son bulmuyor.
Kahveyi ve tostu yapmalısın, çünkü dünyan gerçekten son bulmuyor. Ama yine de yataktan kalkıp.